Tasarımı Kaydet  Kapat

28 Şubat'tan 8 Mart'a Kadınlar Günü

28 Şubat

28 Şubat'tan 8 Mart'a Kadınlar Günü


Bir toplumun kadına bakış açısı, kadın haklarına verdiği önem, o toplumun medeniyet düzeyinin en önemli göstergelerinden biridir.. İnsanlık tarihinde kadınların sosyal, siyasi, ekonomik anlamda dâhil olmadığı bir toplumsal gelişmeden bahsetmek mümkün değildir. Bir millet kadına verdiği değer oranında güçlüdür, ayakta kalabilir ve gelişebilir. Zira kadına verilen değer, yarınların inşası için büyük önem taşır. Gerekçesi ne olursa olsun kadınları göz ardı eden, onları önemsemeyen, öteleyen, temel haklarını çüğneyen toplumlar dünyanın neresinde olursa olsun geri kalmışlığa mahkûmdurlar.
Tüm bu tarihsel gerçeğe rağmen kadınlar  hala düyanın heryerinde varlık mücadelesi vermeye devam etmektedirler. Kadınlar hakkında yapılan tartışmalarda çoğunlukla iş dünyasında fırsat eşitliği konusu ele alınmakta, kadınların çok yönlü ayrımcılığa maruz kaldıkları göz ardı edilmektedir. Sadece yaşanan acıların çeşitliliği değil, bizzat kadının kimliği üzerinden de ayrımcılık devam etmektedir.
Avrupa Kadın Hareketleri öncülüğünde kadınların kendi varlıkları, iradeleri, bedenleri ile ilgili konularda söz sahibi olabilme hakkı için verilen ve her yıl 8 Mart Kadınlar Günü vesilesiyle kutlanan kadın hakları mücadelesinin evrensel nitelik taşıdığı iddia edilse de, bu davada savunulan yalnızca tek tip bir kadın profili olduğu, sadece bu profile uyan kadınların hakları olabileceği düşüncesinin hakim olduğunu görüyoruz. Dış görünüşü, giyim tarzı ve kamudaki görünürlülüğü dolayısıyla bu profile uymayan müslüman kadının bu haklara sahip olmadığı ve olmayacağı düşüncesinin de alenen gün yüzüne çıktığına ve yaygınlaştığına şahit oluyoruz.
97 yılında Türkiye de yaşanan 28 Şubat zihniyetinin bugün avrupada hayat bulduğunu üzülerek takip ediyoruz. Malesef müslüman kadının maruz kaldığı baskı ortadan kalkmış değil. Bu zulum üzücü bir şekilde bugün sadece coğrafya değiştirmektedir. Müslüman bir kadın için bugün avrupa da yaşamak, özellikle Fransa ve Avsturya’da her geçen gün daha  da  zorlaşmaktadır. Dış görünüşleri nedeniyle müslüman oldukları kolayca anlaşılabilen kadınların devlet politikaları ile öğretmen veya hâkim olarak çalışması yasaklanmakta, yavaş yavaş müslüman kadına bütün memuriyet yolları kapatılmaktadır. Devletin ortaya koyduğu bu olumsuz uygulamalar ile devleti örnek alan işverenlerin sayısı da gittikçe artmaktadır.
8 Marta doğru ilerlerken müslüman kadının yaşadığı zulümlerin 28 Şubatlar ile sınırlı olmadığını görüyoruz. Suriye başta olmak üzere, Çin, Hindistan ve Myanmar'da müslümanlara karşı uygulanan zulümler milyonlarca kadının hayatına mal olmaya devam ediyor. Savaşlar ve iç çatışmalar nedeniyle hemen her gün yüzlerce kadın hayatını kaybediyor, binlercesi işkencelere maruz kalıyor. Ve dünya susuyor. Uluslararası hukuka göre kadınlara yönelik cinsel saldırı, işkence, hukuksuz tutuklamalar birer savaş suçu ve insanlığa karşı suç niteliği taşımasına rağmen kadınlar ve çocuklar çatışmaların en çok zarar görenleri olmaya devam ediyor. Sevdiklerini kaybediyorlar, dünyanın sessiziliği karşısında ise insanlığa dair umutlarını.
Dünyada kadınlar bu zulumlere maruzken, vatanımızın güzel kadınları PKK'nın kandırarak kaçırdığı evlatlarını geri alabilmek için aylardır sıcak soğuk demeden Diyarbakır’da nöbet tutuyor, çocuklarına kavuşacakları güzel günlerin hayalini kuruyorlar. Ve terör daha nice kadınızımızın yüreğini yakmaya devam ediyor. 28 Şubat 2020 tarihinde 34 Şehidimizin acısı ile nice annenin, eşini kaybeden nice genç kadının, kızkardeşin, kız evladın yüreği yandı. Malesef savaşların kaybedeni daha çok kadın ve çocuklar olmaya devam ediyor.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü bizlere en çok da bu kadınları, bu kadınlara karşı olan sorumluluklarımızı hatırlatmalı. Bu duygu ve düşüncelerle 28 Şubat 2020 tarihinde ülkemizin bağrına bir ateş gibi düşen şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken, şehitlerimizin anneleri, eşleri, kızkardeşleri ve kızları başta olmak üzere tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, kadına karşı şiddetin, yasakların ve savaşların son bulmasını diliyoruz.